“Akne” Tedavisi, Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Merhaba değerli meslektaşlarım,
Çok keyif aldığım, eğitim ile geçen bir hafta sonunun ardından tekrar sizlerleyim. Buradan varlıklarıyla hem eğitimimize, hem de kendilerine, değer katan tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyorum.
İlk Bahar ‘a merhaba dediğimiz bu aylarda sizler için verimli olabileceğini düşündüğüm her konuyu titizlikle inceliyorum ve kaleme dökmeye çalışıyorum. Sizlerden gelen talepler ve sorular doğrultusunda bu yazımda AKNE konusunu ele almaya karar verdim.Umarım aklınıza takılan soruların cevabını bulur ve hastalarınıza daha net bilgi aktarımı yapabilirsiniz.
AKNE ‘den bahsederken KIL FOLİKÜLÜ, KOMEDON, NODÜL ve KİST ten de bahsetmemiz gerekir. Çünkü bu problemler genellikle akne ile beraber seyreden ve cilt yüzeyinde yapısal düzensizliklere neden olan cilt durumlarıdır.
- Cildimizin yüzeyinde bulunan kılların kılıfına , KIL FOLİKÜLÜ Ciltteki yağ bezi bu kılıfa asılıdır. Yağ Bezi+ Kıl+ Kıl Kılıfı = KIL FOLİKÜLÜ
- Aknenin ilk aşamasına KOMEDON Ergenlik çağında aşırı aktifleşen hormonların cilt yüzeyinde bulunan yağ bezlerini uyarması ile kıl folikülüne asılı yağ bezinde normalin üzerinde sebum üretimi gerçekleşir, bu sırada normalin çok üzerinde hücre bölünmesi de geçekleşerek, ölü hücreler folikül boşluğuna dökülür ve sonuçta kılın yapısı bozulur. Gözeneklerde ölü hücre ve fazla sebumdan dolayı tıkanıklık oluşur. Gözeneklerin bu şekilde tıkanması KOMEDON’ u oluşturur. Açık ve Kapalı Komedon olarak iki grupta inceleyebiliriz. Gözeneğin üzeri açıksa yukarıya gelen sebum oksijenin etkisi ile okside olarak siyahlaşır sonuç olarak siyah nokta diye bilinen cilt durumu meydana gelir. Cilt yüzeyinin ince bir korneum tabaka ile kaplı olması ve sebumun cilt yüzeyine çıkamaması neticesinde oluşan cilt duruma milyum, yani beyaz nokta denilmektedir.
- Tıkanmış kıl folikülünün içi yağ ile doludur, bakterilerin üremesi ve yayılması için çok elverişli bir ortamdır, hızlıca hücüm ederler ve iltihap oluşur, bu sebepten dolayı komedonlar kesinlikle sıkılmamalıdır. Bilinçsizce patlatılan sivilcelerde bulunan Propionibacterium Acnes isimli bakteri cilt yüzeyine yayılarak diğer gözeneklerede girer ve oralardada enfeksiyon oluşturur.
- Cildin derinlerinde bulunan yarı sıvı iri kitlelere NODÜL Dokularda tahribat yaptıkları için iz bırakırlar ve oldukça ağrıya sebep olurlar. Özel bir tedavi programı uygulanmalıdır.
- Nodüllerin tedavi edilememesi neticesinde meydana gelen oluşuma KİST Geniş alanlara yayılır, iz bırakabilir ,içleri iltihapla dolu olabilir ve oldukça ağrılı bir durumdur.
AKNE TEDAVİSİNDE ÖNCELİKLİ AMAÇLARIMIZ,
- Sebum üretimini azaltmak ,dengelemek
- Gözeneklerin tıkanmamasını sağlayarak sebumun cilt yüzeyine çıkmasını kolaylaştırmak
- Enfeksiyon riski taşıyan bakteriler asiti yüksek ortamda varlıklarını sürdüremediği için asit içerikli losyon ve yıkama ürünleri kullanılmalıdır
AKNE TEDAVİSİNDE YAPILMASI VE YAPILMAMASI GEREKENLER
- Akne tedavisinin zaman aldığı unutulmamalıdır, ilaç ve ürünlere zaman tanınmalıdır.
- Yayılıma sebep olacak masaj ve firiksiyon hareketlerden uzak durulmalıdır.
- Cilde yağ ve yağ içerikli ürün sürülmemelidir.
- Akneler sıkılmamalı ve patlatılmamalıdır.
- Akne tedavisinde havlu ve yastık kılıfı hergün temiz olmalıdır.
- Saçlar bakteri alışverişini arttırabileceği için akneli bölge ile temas etmemelidir.
- Ph dengesini bozacak sabun ve benzeri ürünler kullanılmamalıdır.
- Cilt ovalama yapmadan sıcak su ile yüzeysel hareketlerle yıkanmalı ve tampon hareketlerle kurulanmalıdır.
- Kullanılan ürünlerin komedon yapmadığından emin olunmalı, NON COMEDONOGENIC ibaresi olan ürünler satın alınmalıdır.
- İz kalma riskine karşın aktif olarak uva-uvb ışınlarından korunulmalıdır.
Akne konusunu ileriki günlerde detaylandırmaya devam edeceğim. 16.000 üyemizin hepisini tek tek selamlıyor ve işlerinizdeki başarılarınızın daim olmasını diliyorum.
Neşe AYDINLAR
Türkiye Eğitim Koordinatörü